Boydan boya mekanda Koza’nın altında, yanında,
berisindeyim.
Çözgüsü gergin, atkısı gevşek, bir uçtan diğerine
uzanıyor, duvardan süzülüyor.
Hangi anındayım? Büyük bir güçle, kararlılıkla başlamış,
sürmekte mi? Beni içine almak üzere etrafımda mı örülmekte?
Yoksa buraya kadar mı? Kapanacakken kapanamayan,
kapanamayacak bir koza mı bu?
Gerilim ve gevşekliğin/gevşemenin, irade ve teslimiyetin,
çizilmiş yolu izlemeyle bırakmanın, kapalı ile açığın dinamik dengesini görüyor,
hissediyorum. Koza, mekanla ilişkimi soru üzerine soruyla kuruyor.
İçinde miyim, dışında mı?
Ve beni dışarıdan içeriye geçiriyor.
Ya içimdeki koza-lar? Bunların ardından dokunduklarım?
Onlardan çıkarabildiklerim?.. Neye hizmet ediyor? Hapis mi edici, olumlu oluşumları mı koruyucu?
Etrafıma örülen tek bir işle Defne yine yapacağını yapıyor, bu kez beni/izleyiciyi eserin herhangi bir anı, parçası haline getirip buradan gidebileceğim kadar uzaklara gitmeye bırakıyor.
İzleyici, koza ve hayatındaki karşılıkları ile enine
boyuna yüzleşebilir ya da çok şeye olduğu gibi şöyle bir bakış atıp çıkabilir.
Koza ikisine de açık; ilkinde örülmeyi sürdürmeye yeterli enerji o gergin
çözgülerde hazır bekliyor. Atkıları ise şöyle bir uğrayıp çıkanı hiç sıkmadan
yoluna bırakacak kadar gevşek.
Seçim sizin.
Defne Tesal, hele bu çağdaki bir genç yaş için şaşırtıcı
bir sabır ve sebatla donanmış bir sanatçı. Yaratıcılığı etrafına duru, dingin
kararlılığıyla ördüğü kozalardan kim bilir daha nice böyle esaslı işler çıkaracak.
*
Koza sergisi 22 Ocak’a kadar görülebilir, içine düşülebilir.
Anel İş
Merkezi, Saray
Mah. Site Yolu Caddesi, No:5/4 34768 Ümraniye / İstanbul
Harika yazmışsın ve çok güzel açıklamışsın!!!!
YanıtlaSil