Saflığı, kendimizi bile şaşırtan kendiliğindenlikte olan
hareket sürüyor. Yaşamsal bir refleksle, saldırıya uğrayanla birlikte olma
dürtüsüyle başlayıp insanın en iyi yanını, vicdanı, dayanışmayı ortaya
çıkardı. Kısır bir yalnızlaşma algısına son, neyi istemediğimize ses verdi.
Birleştirdi, onardı, besledi, güçlendirdi. Gördüğü şiddetli karşılıkla da
biçimleniyor.
Kitlenin hareketi herkesin, kesimin kendi arzuları,
korkularını yansıttığı bir rohrschach testi. Kimi onda üç beş çapulcu görüyor.
Kimi vesayet rejimlerine başkaldırıyı. Mustafa Kemal’in askerlerini. Nihayet
başlayan devrimi. Dizginlerinden boşanmanın sarhoş edici özgürleşmesini. Yeter!
demenin aldırdığı nicedir tutulmuş o geniş nefesi, yağdırılan tonlarca biber
gazı boğamadığı gibi körüklüyor. (Yaklaşımları gereği perspektifi geniş tutan
tarihçiler de bu testte, kağıda yayılımı öngörülemez olan bir mürekkep damlası
görürdü herhalde.)
Başlangıç saflığı doğal olarak dönüşüyor. Sesini çıkarmak
güç algısına (çoğu durumda yanılsamasına). Güç algısı haklılık ve baskın olma
iddiasına.
Neyi istemediklerinde birleşen insanları peki neyi-nasıl
istediklerinde eninde sonunda karşılaşacakları ayırım bekliyor.
Yağdırılan basınçlı su, biber gazı, dayaktan çok daha
esaslı bir sınav.
Sıra yürekten akla geldiğinde aynı kuşatıcılığı,
dayanışmayı gösterme sınavı.
ŞU
DİYARI FACEBOOK
Facebook’ta şimdiden, arkadaş listesinden bu hareket
sırasında sesini çıkarmamış kişileri silme duyuruları, çağrıları dolaşıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder