Fotograf, altında şu notla Facebook’ta paylaşıldı:
"Gezi Park'ta dolaşırken, meydan çıkışında bu kıza rastladım, sakin bir şekilde oturuyordu, başına ne geldiğini tahmin etmek zor değildi ama ona da doğrulatmak istedim, polisin kasıtlı olarak yüzüne hedef aldığını söyledi, dişleri kırık, çenesinde kırıklar var ama hala sakin, kin ve öfke kusmuyor. Tedavisi sürüyormuş, fotoğrafını çekebilir miyim dedim, insanlar ne olup bittiğini görsün, hafif tebessümle utandı, yüzünden utanmadı, tipik bir kız utanmasıydı. O kadar kızdım ve üzüldüm ki elim ayağım titredi, ancak bu kadarını çekebildim, Hülya ile tanışın, o hala çok güzel."
*
İkinci Dünya Savaşında konsantrasyon kampına kapatılan Yahudi psikiyatrist Victor Frankl, “İnsan bunda bir anlam bulduğu sürece her türlü acıyı göğüslemeye hazırdır” demiş. Kimlerin hayatta kaldığı, kimlerin kalmadığını gözlemlemiş ve bunun gençliğe ya da fiziksel güce değil, kişinin amaçlılık hissi ve hayatından, deneyiminden bir anlam çıkarmasıyla gelen güce bağlı olduğu sonucuna varmış.
Saptaması zaman, mekan ve koşullardan bağımsız, hayat için geçerli değil mi?
*
Yaşananlarla biz, anlamın katıksız halini hatırladık.
Zorbalaştırmadan güçlendiren, kasmadan kararlı, ağırlaşmaksızın yoğun.
Tevekkeli değil onca biber gazı ve suyun üstüne çıktı.
Ne kadar sürer, neye dönüşür bilinmez.
Ama bu kadar temel bir şeyin bir kez açığa çıkması bile unutmuşlara ne büyük armağan!
Seda çok güzel yazmışsın, insandan iyisi yok, insandan kötüsü yok, sevgilerimle, Şahap
YanıtlaSil