Bankta yanıma çöktü.
Telefonunu çıkardı. Genizden bir sesle “Kaan ben” dedi. Göz ucuyla baktım.
Sakallı, genç bir yüz. Yarım kollu gömleğinden uzanan kolunda hikayesi
anlaşılmayan yoğun bir allı yeşilli
dövme. Perdeden yan duvardaki su borusuna kaymış film görüntüsü gibi.
Başladı mı sonu gelmeyen
dövme merakı çıplaklıkla giyiniklik, saklanmayla gösteriş arasında kalan
kesintili bir hikaye anlatıyor. Bir cümlenin, suratın, manzaranın, motifin ucu,
kenarı, ortası. İstasyonu gidip gelen bir transistörlü radyo yayını, titreşen neon
lamba, hıçkırık tutmuş bir kekeme.
Mangalı yakıp üzerine
ıslak bez kapar gibi.
Tamamı hedef kişisi,
kişilerine nadiren ulaşan bir mesaj.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder