12 Mart 2017 Pazar

ÇAKA SÖNE

Kandilli’den Emirgan’a motorla geçiş. Günbatımında lacivertleşen suların hafif çalkantısının hemen iki karış üstlerinde leğen kemiğim ile boynum arasında gidip gelişi. Beşik tekneden siluetleşen kıyıların, sönmeden an önce parlayan kızıllığın seyri.

*
Tiz, perde perde bir martı çığlığı. İyot kokulu, büyük.

Tophane-i Amire’de Vasarely retrospektifi. Gençliğim.

Boğazkesen boyunca sıralanmış tasarım dükkanları. İrili ufaklı. Renkli, yaratıcı. Kapanan galeriler.

Beşiktaş. Cumartesi akşamüzeri Sinan Paşa Çarşısı. Curcuna.

Meydan. Gürül gürül akan insan ırmaklarına yan sokaklardan, geçitlerden karışan insan dereleri. Girdaplar, girdapcıklar.

Hareketi kah bütün halinde kah gözüm, gönlüm ve düş gücümle yaklaşıp bir kanaviçe motifini ilmik ilmik izler gibi bireylerde hissetmek.

İstanbul.


Köyümün gece sessizliğini bir uçtan diğerine yırtan bir gemi düdüğü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder