13 Aralık 2016 Salı

DOSTUM FLÜT

Yüksekçe seyreden tansiyonumu ölçtüğümde nabzımla birlikte düşmüştü. Şaşırmadım, şükran duydum. İyi bir düzenleyici, dönüştürücü olarak çalışan flütümü alıp çalmaya devam ettim.

Beni sakinleştirdiğinden söz ettiğim arkadaşım, iş nefeste, flüt bahane dedi. Doğru, nefes faslı başlı başına yatıştırıcı. Ama çok daha fazlası var. Flütle başlayıp hiç onunla kalmayan, insanın önüne yol açan (aslında hep orada olan yolu görmemi sağlayan) bir olgu bu.

Başlangıçta öğrenme zevkimi tatmin vardı. Yaşadığım dağın başına uygun, elimdeki de bir plastik flüt. Beni cezbeden yalınlığı, doğallığı oldu, çevreye uygunluğu. Sevgimle birlikte ilgimi, dikkatimi vermek anı anına yürüyen bir ilişki yarattı. Bugün tabağımızda ne var? Yeni bir egzersiz. İyi. Ölçü ölçü çalışalım o vakit. Uzak ve yabancılaştırıcı beklentilere kapılmadan, gözümüz sadece önümüzdekinde.

Bu bana sabrı, yaşadığımda kalmayı öğretiyor. Yaptığımdan ibaret olmayı.

Konsantrasyon yeniden birleştirici, tek parça haline getirici. Ki endişe, umutsuzluk, kötümserlik gibi eşikte bekleyen tepkilerle dikkati bir çılgın haline getirip bir yandan daldan dala atlayan yaralı bir maymun gibi oynatırken bir yandan da gelecek kaygısına sabitlemesi işten olmayan mevcut ortamda aklını korumada da önem kazanıyor.

İç dünyamızı hallaç pamuğu gibi savrulmaya bırakarak değil çözümü, sorunu göremez oluyoruz.



Onun için belki de ilk adım sakinleşmek. Çamurun çökmesi, suyun berraklaşması, dikkatin, zihnin yatışarak ana dönmesi, yaşadığında kalması. Bunu doğrudan sorunla (memleketin, dünyanın hali!) değil, insanın kendini tümüyle vereceği kadar sevdiği bir şeyle (çocuk, doğa, hayvan, uğraş, sanat, hobi) işlemeye başlamak yerinde görünüyor.

İnsana terörün ilkten yok ettiği kontrol duygusunu kısmen de olsa geri veriyor.

Kontrolü de yeniden düşündürüyor. İşe yarayan-yaramayan yorumlarını. Sonuçların değil, sadece yaptıklarımın (o da kısmen) kontrolümde olabileceğini. Beklentiler ve direncin yol açtığı tahribatı.

Şu plastik flüt kadar yalınlaş diyor plastik flütün ilhamı, an’a gel, tüm varlığınla orada kal. Gör, duy, anla. Parmaklar, saz, notlar bahane, dikkatini yont. Tevazuuyla, aşkla.

*

Cem Şen bir yazısında bugün yapabileceğimiz en iyi (belki de tek) şeyin işimizi en iyi şekilde yapmak olduğunu söylüyordu. Yıkım geride kaldığında toplumun toparlanmasında bunun büyük bir rolü olacağını. O da var. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder