Bu fotografı doğu Akdeniz’de büyücek bir koyda çektim.
Balta girmemiş orman duygusu veren bayram kalabalığının orta yerinde. Uzanmış
güneşlenen bikinili kadın karesine, tam deklanşöre basarken haşemalı bir başkası
girdi. Resmi bu resim yapan da o oldu.
8-10 sene öncesinden bu yıla kadar kapalılar, diğer koya açılan kuytu bir koycuğu kendilerinin ilan
etmişti. Buraya kendi erkekleri dahil erkek girmeyecekti! Yarattıkları fiili
duruma karşı çıkanlardan dayak yiyen bile oldu –babam da dövülmekten yaşı
sayesinde kurtulmuştu. İtirazlar bastırıldı, zamanla durum, hoş karşılanmasa da
kanıksanıp normalleşti.
Açıkların
yeri geniş doğu koyuydu. Ötekilerin erkekleri de buradaydı. Gözlerine bayram
ettirdikleri tıslarcasına söylenip duruyordu. Derken bu koyun uzak ucunda,
balıkçı barınağının sığlığında tek tük haşemalı belirdi. Çoğalıp yayıldılar.
Sonunda açıklarla kapalılar (yumurtayı yuvarlak
tarafından kıranlarla sivri tarafından kıranlar) birbirine karıştı. Haremlik
koycuğa gerek kalmadı.
Örtünme biçimlerine yüklenerek çarpıştırılan anlamlardan,
bu anlamlara yüklenerek sivrilen (ve ilik ile kemik kadar içselleştirilip
özdeşleşilen, can-kan pahasına savunulup dayatılacak hale gelen) değerlerin
sürtüşmesinden yükselip arşı tutmuş kıvılcımlar dağıldı.
Bikinili ile haşemalı, dönüşümün kim bilir nasıl olacak
sonraki anına kadar aynı kareye sığabildi.
*
(Fotografın adına Yatay
ve dikey demiştim. Ama fizikteki tanımıyla Atalet/Süredurum da olabilir pekala: “Durmakta olan cisimlerin durma istemine, hareket etmekte olan cisimlerin
hareket etme istemine eylemsizlik ya da atalet denir.”)