23 Mayıs 2011 Pazartesi

ÇANAK ÇÖMLEĞE RUHUNU GERİ VERMEK

Sakıp Sabancı Müzesinin yeni sergisi Karşıdan Karşıya ile basın toplantısında karşılaştım.
Suyun iki yakasından sergiyi gerçekleştiren bilim insanlarının bulaşıcı heyecanı, biraz da “bunca çaba, masraf ne için?” yollu dünyevi soruyu doyurucu bir biçimde karşılama kaygısı ile.

Tatlıydı. Hem heyecanları hem de söylediklerinden çok yaptıklarıyla son derece tatmin edici olmuş karşılıkları.

Ege adaları Kikladların, mekik dokumuş deniz trafiğiyle suyun iki yanında pekiştirdiği yakınlık, benzerlik üzerine bu sergi.

Beş bin yıl boyunca oradan oraya milyonlarca insan taşınmakla kalmamış, kimi fırsatçı, kimi vizyon sahibi, kimi sadece günü kurtarma derdinde onca insanla düşünceler, mitler, inanış ve zevkler de aktarılarak yayılmış.

Kikladlarla hemen karşılarındaki Batı Anadolu kıyısından gelen üç yüz küsur nesne, bu kendine özgülük içindeki benzeşimin hikayesi.

İyi anlatıldığında insana pek çok şeyi hatırlatacak, aktaracak bir hikaye.

Metro kazısı vb. için bir kalemde silinip atılan “çanak çömleğe” ruhunu geri veren bir öykü.

Çanak çömleğin, bugünümüzü biçimlendirmiş geçmişimiz olan ruhunu.

Ve ne iyi anlatılmış!

Bir kez daha sergi mimarlığını üstlenen Boris Micka, bu sergiyi de şevkle izlenen bir piyesin sahneye koyucusu gibi düzenlemiş. Işıklandırma (zeminde gidip gelen mavi Ege dalgalarıyla mesela), geçişler, duvar resmi tadında duvar resimleri.. Onun açtığı sahneler yine kusursuz bir belgelendirme ile de güçlendirilerek doldurulmuş.

Canlanmış çanak çömlek, konuşuyor.

Kimi gönül ister ki öyle olsun ama insanın keyfî açılmış bir sayfayla başlatılacak bir öyküsü olamayacağını, zincirin bir halkası olduğunu, öncesinden bihaberliğin onu kopuk bir halkaya indirgeyeceğini, geçmişi yok bilmenin, etkisini yok etmekle aynı olamayacağını anlatıyor şakır şakır.

Ne diyordu Kiklad Sanatı Müze müdürü Nicholas Stampolidis: “Hatırlamak yaşatmaktır. Hatırlayacak birileri oldukça hiçbir şey ölmez.”

O halde unutmak, unutturmak da öldürmek.

Vereceği çok şey olan bir yanımızı öldürmek.

Ama işte tam da buna hayır diyor Karşıdan Karşıya.

.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder