7 Nisan 2010 Çarşamba

DON KAL!

Bilgisayar, televizyon.. Ekranlardan akanın garip çekimi.

Bu akışa tek parmağımla girmeyegöreyim, sel suyu gibi çekip alıyor gerisini.

Japon borsası. Kırışık önleyici salyangoz kremi. Patagonya’da 3 şiddetinde deprem. Şarkıcının sevgilisiyle Bebek sefası..

Neyin hangi anına denk geldiysem.

Tüm dikkatimi vermem beklenecek herhangi bir şeyden çok daha oradayım. Bütünümle.

Sanki hayata bakışımı kökten değiştirecek bir sır ifşa edilmek üzereymiş de anını kaçırmaktan korkarmışım gibi.

Bu kadar bilinçsiz olmasa saygı, huşu diyeceğim bir teslimiyet.

Daldan dala atlayabilirsin –ağaçta kaldığın sürece! diyen bir teslim alış.

Ama dikkat değil bu. Kopamamak. Sürüklenmek. Olumlu yanından sıyrılmış büyülenmişlik. Kilitlenen ekran gibi donmak.

Hayvani manyetizma!

Mesmer’in toprağı bol olsun. Kendisi çoktan tuhaflıklar tarihini boylamışken keşfi ekranlarımızdan içimize içimize akıp duruyor.

Hem de nasıl!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder