Kasım ortasını da geçtik, Eylül yumuşaklığı devam ediyor. Renkleri, neredeyse sonbahar başları sıcaklığı.
Kulağım renklerde. Göğün
derin, tok, lekesiz mavisinden aşağı, ağaçların hâlâ bol yaprakları, uzanıp
giden beton çölüne can, renk veriyor. Işığı yanına, arkasına alan çınarlar,
türlü meyve ve süs ağacı gözümün önünde kahkahalar atıyor. Sürgit bir ışık-renk
dansı.
Ankara kanıma böyle
giriyor. Sonra hatırlattıkları, amcamlar, arkadaşlarım. Kolaylıkları, derken
içim ısınarak ışıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder