25 Ocak 2022 Salı

SÜTANAM

Cenaze arabası Trakya üzerinden gelip yıllardır görmediği bir kar yağışıyla felç olan İstanbul’un girişinde, Büyük Çekmece’de mahsur kalmıştı dün gece bilgisayarı kapadığımda.

Sabah bir şey değişmemiş. Daha doğrusu değişmiş de yolcumuz fazla yol alamamıştı. Onu getirenler bütün gece bekledikten sonra bakmışlar olmuyor, emaneti Silivri mezarlığına teslim edip dönmüşler. Silivri’den bir araç çıkarılmış, o da biraz ileride, Kumburgaz’da takılmış.

Çocukları ve süt evlatları, mükemmel bir karmaşa halinde hizalanan koşullara, zaten alacalı olan duygularımızla boşanmaya hazır, makaraları koyverip güldük, güldük.

Salıları hiç sevmezdi, dedi kızlar. Ne yaptı etti, cenazesini çarşambaya getiriyor.

Epeydir çıkmıyordu, dedim. Fırsat bu fırsat, biraz dolanayım, hava alayım diyor anlaşılan.

Bir yanı aramızda olsa daha da çınlayacak kahkahasıyla bize katılırdı, ona hiç kuşku yok.

*

Annemle liseden arkadaşlardı. Sadece ortaokulda aynı sınıfta olmuşlar ama kendileriyle kalmayıp çocuklarına aktardıkları ömür boyu bir arkadaşlığa yetmiş. Aynı kumaştandılar. Aynı tat ve sıcaklıkta. Evlerine kendi evim gibi girip çıktım, sarmalandığım atmosferde yabancı, yadırgatıcı hiçbir şey olmadı.

Bir imbiğe koysam, onca niteliğini damıtsam geride tadı kalırdı. Tatlıydı. Muzip, keskin bir mizahla gülünecek şeyleri bulup çıkarmada üstüne yok. Zihniyle adım adım aramızdan ayrıldığında bile beynini kaplayan tabakalar umulmadık bir anda aralanır, ışıltılı zekası bulutların arasından sıyrılan güneş gibi beliriverir, lafı gediğine oturtur, bizi ağzı açık bıraktığı gibi yitik alemine dönerdi.

Sütünden kızlarına tadı, hakikiliği, mizahı, damağı, el becerisi geçti. Ben de aynı sütün disiplin kolaylığımın kaynağı olmasından şüpheleniyorum. Neyse, özünü hamurumuza göre damla damla her birimize paylaştırdı sanki. Huyumuz suyumuzda ayrı ayrı iken gülme becerisinde ortak, bağımızda bir etti çocuklarını, süt evlatlarını.



Ona soru sormayı çok özlediğini söylüyordu kızlar. Bilgisi, görgüsü, becerisi, hikayeleri, kaç olağanüstü dönemi barındırmış neredeyse yüzyıllık bir yaşam. Şu nasıl edilir, bunu nasıl eylemeli?

Yokluğuna varlığında alıştırmaya başladı. Kayıtları silikleştikçe silikleşti. Kimliği belirsizleşti ama gördüğü saygı, özen, sevgi, doldurduğu yer baki kaldı.

*

Cenaze şimdilik yarın öğleyin kalkacak görünüyor.

Ama bilemeyiz. Sütanam ne zaman tamam, bu kadar, artık gidebiliriz derse.

Sütünü helal et. Ne çok beslendim ben ondan.

Devrin daim olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder