Nasıldı o aptallı Laz fıkrası?
Temel’e sormuşlar “güzellik mi, aptallık mı?”
“Aptallık!” demiş şıp diye.
“Neden ki?”
“E, güzellik geçicidir!”
*
Peşinden gittiğim hiçbir zaman mutluluk olmadı.
Anlam oldu. Verili bir anlama inanmadığımdan da anlamı keşfetmek değil, icat etmek.
Kapsamı benim kişisel halimden çıkan, etraflı bir anlamlandırma.
Bunun da mutlulukla örtüşmesi tanımı gereği rastlantısal ve geçici.
İlle bir seçimden söz edilecekse, gücümü anlam arayışının yoğunluğuna sevk etmek oldu bu.
Dillere pelesenk olup çıkan şu “mutluluğu seçmek” ve benzeri sakız manilerinin dibinde, temelinde, az sıyrılsa foyası meydana çıkacak cilasının altında çöreklenmiş bekleyen zehirli “kendine yardım” (ya da şıklaştırılmış adıyla biraz daha uzun süre aldatıcı olabilecek) “kişisel gelişim” furyasını düşünüyorum.
Akıl almaz saptırıcılığını, sığlaştırıcılığını, tek boyutlulaştırıcılığını.
Hayat amacı olarak kendisiyle sınırlı olmaya mahkum bir iyilik halini sürekli kılmaya çalışmak.
Mutluluğu seçmek!
Varsa yoksa mutluluk. Mutsuzsan sorumlusu da çaresi de sensin. Baktığın kendi başının çaresi olsun, daha fazlasını kurcalayıp da başımıza dert açma! diyen bir kültürün uyuşturucu gazla şişirilmiş balonu.
* * *
Demişken, eski defterlerden birinde boş sayfa ararken rastladığım notlar:
Mutluluk bir yan üründür. Yatağında akan bir yaşamın yan ürünü.
*
Seçimle gelen mutluluk hormonlu sebzeye benzer; iri, parlak.. ve yavan.
*
Öyle yaşamalı ki mutluluk seni seçmeli.
*
Seçimle gelen mutluluk silikonla “güzelleştirilen” beden gibidir.
*
Yaşamın içinden sadece mutluluğu seçip almak bundan böyle renklerden yalnızca beyazı görmeye, seslerden mi bemolü işitmeye karar vermek gibidir.
*
Bir şey “seçilecekse” Yaşam olmalı bu. Mutluluğu-mutsuzluğu, ışığı-karanlığı, sessizliği ve gümbürtüsüyle Yaşam.
*
Mutluluk zengin bir sebze çorbasındaki havuç gibidir; ne seçilir ne ayıklanır, çorbayla birlikte afiyetle kaşıklanır.
Yüksek oktanlı mazot buldun yaşamda sanırım... ALA ve de ne mutlu okurlarına.
YanıtlaSilMutluluk ve anlam dediğinde, FLOW adlı kitabı anmadan geçmek olmaz.
Elbette anlam ama o da içindeki (kör adama sorulan fil tarifi gibi) herkesin başka biçimde yorumladığı
mutluluk (ya da SAADET)tellerini titreştirmiyor mu????