20 Şubat 2011 Pazar

HAREKET ATÖLYESİ

Hareket Atölyesi’nin Ahhval adlı gösterisini izledim.

Yaşları 27 ile 71 arasında on kadın sanatçı, son çalışmalarında Türkiye’nin yakın tarihini hareket temelinde yorumluyor.

Ses ve müziği yardımcı olarak alın. Aksesuar ve asgari dekoru katın. Işık, sahne makyajının pudriyeri gibi kullanılsın. Söz kalsın ama kırılarak, parçalanıp kısmen yeniden kurgulanarak –anlatım ondan sadece işaret parmağı benzeri yararlansın.

Ve böylece onu örtenlerden sıyrılan hareket ana ifade aracı olarak sivrilsin, öne çıksın.

Hareket ve bu örtünün de altındaki beden aslında.

Ve zamanı/tarihi, bir anlamda toplumun bedeni haline gelen insan/kadın bedenleri, aralarındaki mesafeler, birbirlerine göre duruşları, devinimiyle anlatın.

Ortaya çıkan, dansı bir orasından bir burasından kesik kopuk aydınlatan disko ışığını çağrıştırıyor.

Keskin bir iletişimsizlik – örtüşememe – sürekli kesintiye uğrayan bir akış – sonu getirilemeyen atılımlar – ancak bireylik pahasına görünen bir ortaklaşalık..

Anlatımın harekete odaklanması pek alışılmış şey olmadığından otomatiğe alınamayan algılar dört açılıyor, içerik böylece de güç kazanarak hedefine ulaşıyor.

Etkileyici!


(Ahhval 21, 25, 28 Şubat ve 1 Mart tarihlerinde Garaj İstanbul'da sahnelenecek.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder