Kedi ağaçtan düştüğünde bırakır kendini, diyor Alan Watts (What is Tao?). Gevşer, yumuşacıktır, yere hafifçe iner. Ama düşecek olduğunda son anda düşmek istemeyeceği tutarsa gerilip katılaşacak, bir torba dolusu kırık kemik olarak yeri boylayacaktır. Tao felsefesine göre benzeri şekilde hayatlarımızın her anında hepimiz bir ağaçtan düşmekteyiz. Dünyaya geldiğimiz anda bir uçurumdan aşağı tekmeyi yiyor, düşüyor da düşüyoruz ve bunu durdurmanın hiçbir yolu yok. Onun için, sürekli bir gerilim halinde yaşamak ve aslında bütün hayat gelip geçici olduğundan bizim gibi düşmekte olan türlü şeye tutunmak yerine kedi gibi olun.
Ya kedi gibi ol, hareketlerin seni tüy gibi yapsın ya da
bir torba dolusu kırık kemik halinde dolaş dur.
Yoga yapanlar, başta çok zor gelen bir duruşun insan
deneyimle kendini daha çok salabildikçe nasıl gıdım gıdım kolaylaştığını,
hafiflediğini anlatır. Bunu bedenimle değil de ruh halimle yaşıyorum. Tepkimle
kaskatı girdiğim bir karşılığım, direnmeyip bu hale kendimi bıraktıkça taş
olmaktan çıkıp tüy olmaya doğru gidiyor.
Zaman ve zemin kedi gibi olma egzersizine sayısız olanak
sunmuyor mu zaten? Hemen her an, içime kulak verdiğimde bir katılık, sertlik,
düğüm hali duyabiliyorum. Ama iri ama dikkat etmesen geçip gidecek ufak
düğümlenmeler. Direnç.
Diplerine doğru kendimi bıraktığımda dalga dalga çözülüp
gitmelerini izlemek ilginç ve hoş.
Kedi gibi olmak serbestleştiriyor insanı.
kuzenimin kızı çok ciddi bir kaza geçirdi aşaıya düşerken baygın olduğu için vücüdunda kırık yoktu kendini kasmadığı ,için......
YanıtlaSil