6 Ekim 2022 Perşembe

OTUR, SIFIR!

Sokağa çıkmanla başlıyor. İnsanlara, süreçlere, nesnelere, hızını alamayıp havaya başlıyorsun not yağdırmaya.

Yetersiz, yanlış, gülünç, iğrenç, korkunç!

Gerçi dışarıyı beklemeye de gerek yok. Kendi evinde de cetvel elinde. Bakımına, haline edecek sözün eksik değil.

Süzgecin, kalburun, filtren cevap cetveli yerine geçen yargıların. Edindiğin, içselleştirdiğin. Çoğu bir ezber otomatikliği, tembelliğinde. Can yakanların altına ise bir bak, korku ve öfkeyi görüyorsun.

Güvenlik, kontrol ihtiyacı.

Engellenmişlik.

Kafanda kurduğun düzeni, anlatını tehdit edene, bozana öfke.

*

Birlikte yargılama, ortaklaşa not verme, şikayet, yakınma yamyamlık olmadığında pek cazip bir abur cubur sofrası.

Bunu çıkardığında kaç ilişkin, arkadaşlığın yakıtsızlıktan devam edemeyecek hale gelir?

Konuşacak, barış içinde susacak ne kalır geriye?

*

Birilerini birileriyle çekiştirmeye kapıldığım, buna maruz kaldığımda bedenime kulak veriyorum.

Kısa, ucuz bir tatmini kötü bir gıdanın ardından gelen misali hazımsızlık izliyor. Gerilim. Kirlenme. Sahtekarlık ederken suçüstü yakalanma hissi.

Bu öyle bir tahterevalli çünkü. Birini alçalttıkça güya kendini yükselttiğin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder