Çalkalanan Amerika’yı izliyorum.
Yüz binlerin bir barış ve şenlik havasıyla sokaklara dökülebilmesi güzel. O kardeşlik duygusu, dayanışma, kalabalıkla çoğalma, yüreğinin kendinden çıkıp bütün için attığı hissi –uzaklaşan bir anı; böyle barışçıl bir araya gelişlerin insanın en has yanını ortaya çıkarışı.
Sonra anlamaya çalışıyorum.
Şenlik havasının altında, öncesindeki nefret, aşağılama, kendi haklılığına mutlak inanca bakıyorum. Hiçbir nefret edilenin nefretin kendisi kadar çirkinleşemeyeceğine o körleşmeye. “Karşı” tarafı ikna değil, yok etme/yok bilme arzusuyla bilenen dişlere. Karşı tarafın yapıp yapmadığı bir yana, birlikte yaşamayı köstekleyenin bu tavır olduğunu görememeye. Senin gibi olmayanı karikatürsü bir sığlığa indirgerken kendini evrensel değerlerin baştan ve tartışmasızca haklı yegane temsilcisi görme tuzağına. Ne kadar tanıdık.
Peki neye karşı çıkılıyor tam olarak? Tamam, orası görünürde seçilmenin de seçilene karşı çıkmanın da meşru olduğu bir yer ama bu karşı çıkışta neden daha varoluşsal bir şey var? Daha tek bir icraat yapmamış birine nedir seçim olgusuyla bağdaştıramadığım bu şiddette bir karşı çıkış? Demokrasi paradoksu. (Burada hiçbir zaman cevabı olmayacak iç sorgulamalar da devreye giriyor.) Tehdit olarak algılanan Trump’a önleyici bir tepki mi? Kimlik politikalarının terk edileceği korkusu mu esas da iklim değişikliği gibi bütün gezegeni ilgilendiren meseleler özünde buna payanda ediliyor, aynı sınıfa sokularak asıl meseleye inkar edilemez bir meşruiyet kazandırılmaya çalışılıyor?
Karşı çıkanlar kim?
Peki bu kimlik politikalarının arka yüzü neydi? Kim neyi kazanırken kazancı mümkün kılan politikalarla kim neyi kaybetti ya da mahrum kalmayı sürdürdü?..
Bir süre sonra ciddiyetimi kaybediyor, şehvetle nefret körükleyen CNN International karşısında ayağımı uzatıp çekirdek çanağını kucağıma çekerek cilasızlığıyla infial uyandıran şu adamcağızın olanca hoyratlığı, sığlığı, ben bilirimciliği, kayıtsızlığı, narsisizmiyle maymuna gösterdiğinin kendi kıçı olduğunu düşünüyorum.
Öyle bakınca da Amerika’nın kaybettiği kaliteli bir yüzey cilasından ibaret görünüyor.
Sadece Amerika’nın mı?