Ekran bağımlılığını sigara bağımlılığına çok
benzetiyorum. Eli (daha da iyisi, elleri) oyalıyor. Zamanı, duyguları,
düşünceleri, aşırı faaliyeti ya da boşluğu (hasılı kendisi, hayatı) ile ne
yapacağını bilemeyen insanın bu sarsaklığına kılıf ve sığınak sunuyor.
Üstelik çok daha makbul. Elinden sigara düşmeyen birine
yönelen tepkilerden gözünü ekrandan ayırmayanlar muaf.
Peki insanları birbirine bağladığı iddiası?
Yanındakini bırakıp telefonuna gömülenlere bakarsak insanları
birbirlerine değil, ekranlara bağlıyor. İlgiyi, parça parça olmuş dikkati ancak
ekrandan süzülenler çekiyor. Nasılsa koyulaşabilmiş bir sohbetin ortasında gelen
çağrı, senin-benim telefon sahibine sunabileceğimizden daha büyük bir cazibe
kaynağı; bununla yarışabilmek, biraz uzaklaşıp demin yüz yüze konuştuğumuz
kişiye telefon etmeyi gerektiriyor. Belki o zaman öncelikli ilgi alanına
girebiliriz.
Yani bağımlısı haline geldiği ekranında görünür-işitilir
oluruz.
Bağımlılığın asıl nesnesi bu galiba çünkü: Ekran.
Televizyon seyretmek deyişinin ne kadar yerinde olduğunu
düşünüyorum. İçinden akan programlar ikincil, asıl seyredilen televizyon,
ekran.
Ekran hızla değişen-değiştirilebilir içeriğiyle mükemmel
bir uyuşma imkanı. Kandırılan, niteliksizleşen dikkati bolca uyarıyor,
canlandırdığı yanılsaması yaratıyor.
Yok mu ya, hızlandıkça hızlanan bir iletişim dünyasının parçasısın.
*
İncir çekirdeğini olmasa da hayatlarımızı ziyadesiyle
dolduran sanal içerik, 4,5 G teknolojisiyle on katı hızla dolaşımda. (Buradaki küsurat, ihtiyaç hasıl oldukça kat çıkmak üzere damda öylece bırakılan demir filizlerini çağrıştırıyor.)
Yaşasın!
Zaten kıt sabrımız on kat daha azalacak, tahammül sınırımız
nano saniyelere düşecek demek.
Yaşasın!
Gelişmesi, olgunlaşıp derinleşmesi için güneş zamanına
ihtiyaç duyarken hızlandırılıp sıkıştırılmış zamana fırlatılması insana,
ilişkilerine nelere mal olacak?
Vaktinin büyük bir bölümünü elindeki ekranlarda geçirmek
ilişkilerden, insanlardan beklentilerini nasıl belirleyecek?
Kafasını ekrandan yanındakine çeviren kişi, bu etten
kemikten, dayanılmaz yavaş, zaplanacak yanı da olmayan versiyona daha ne kadar katlanabilecek?